TARİHÇE
Suçluların incelenmesi işlemine psikolojik profil çıkarmanın geniş olarak kabul edilen ilk uygulanması, 1956’da New York’un “Çılgın Bombacısı”George Metsky’nin Psikiyatr Dr. James A. Brussel tarafından yapılan tariftir. Suç sahnelerinin psikanalitik bir yorumu ve bombacının mektuplarını inceleyerek Brussel bazı tahminlerde bulunmuştur. Bunlar arasında, kilolu, orta yaşlı, ve kız veya kardeşi ile yaşayan, çift sıra düğmeli takım elbise giymekte olduğu da vardır. Her ne kadar bombacı, Brussel’in tarifi polise vermesinden bir kaç yıl sonra devam etse de, iyi bir dedektiflik çalışması ile yakalandığında, Metsky kıyafetinin detaylarına kadar tanıma uyuyordu.
Tarifteki bu başarıya rağmen, inceleme amacıyla psikolojik profil çıkarma olanakları 1970’lerin sonlarına kadar daha sistematik bir şekilde belirlenmemişti. Bu yenilik niteliğindeki çalışma, FBI Davranış Bilimleri Ünitesi’ni teşvik etmiştir. FBI temsilcileri adli laboratuarda yeni gelişmelerin kaydedildiğini gittikçe daha çok farkına varmışlardır. Fakat, yine de, üretmekte oldukları bulgular bir yönden sınırlıdır. Adli bilgi bir olguyu gerçekten perçinleyebilir, fakat bu delilin sadece bir şüpheli veya halihazırda tutuklanmış/hapiste biri olması durumunda bir değeri bulunmaktaydı. Benzer nedenlerle, daha spesifik bir öneriye ihtiyaç duyulduğu ve davranış bilimcilerin oynayacağı rolün çok önemli olduğu kabul edilmiştir.
FBI Davranış Bilimleri Ünitesi tarafından başlangıçta edinilen yaklaşım, cinsel yönelimli seri cinayet işleyen sınırlı sayıdaki (N=36) mahkum ile yapılan derinlemesine görüşmelere ve birimin üyelerinin ciddi cinsel suçlar ve cinayet alanında sahip oldukları büyük deneyime dayanıyordu. FBI’ın yaklaşımının planı, suç sahnesinin mevcut yönlerinin; saldırıların tabiatı; adli delil ve kurbanla ilgili bilginin hesaba katılması ve daha sonra saldırganın sınıflandırılması ve son olarak tahminde bulunmaya olanak veren uygun özelliklerin ele alınmasını içermektedir. Bu incelemelerin sonuçları cinayeti işleyen kişiyi “organize” (cinayeti işleyen kişinin suçu planladığı, suç sahnesinde kontrol sergilediği, çok az ipucu bıraktığı ya da hiç bırakmadığı ve kurbanın hedeflenmiş, tanımadığı bir kişi olduğu izlenimini verir) veya “organize olmayan” (cinayetin planlanmadığı, ve suç sahnesinin gelişigüzel davranışa ilişkin deliller ortaya koyduğu izlenimini verir.) veya ikisinin bir karışımı olarak sınıflandıran temel bir çerçeveye oturtulur.
FBI yaklaşımı, yıllar içinde, yaygın olarak kabul edilen evrelerden oluşan bir sırayı izleyen sistematik bir işlem geliştirmiştir:
1. Evre: veri özümsenmesi—mümkün olduğu kadar çok kaynaktan mevcut bütün bilgilerin toplanmasını içerir.
2. Evre: suçun sınıflandırılması—toplanan verilere dayanarak suç tipini sınıflandırma işlemidir.
3. Evre: suçun yeniden oluşturulması—suçu yeniden oluşturma ve kurbanın davranışları, suçun izlediği sıra veya hareket tarzı hakkında hipotezler geliştirme işlemlerinden oluşmaktadır.
4. Evre: profil oluşturma—suçun failinin demografik ve fiziksel özellikleri, davranış alışkanlıkları ve kişilik dinamikleri hakkında hipotezleri içeren bir profil oluşturma işlemidir.
Dördüncü evre ile ilgili olarak, bu şekilde geliştirilen profiller çoğunlukla şu bilgileri içeren standart bir format izler: (1) yaş, aralığı, , mesleki beceri derecesi, medeni veya sosyoekonomik durum; (2) eğitim düzeyi ve zihinsel işleyişe ilişkin tahminler; (3) yasal ve tutuklanma hikayesi; (4) askerlikle ilgili geçmiş; (5) aile özellikleri; (6) alışkanlıklar ve sosyal ilgi alanları; (7) suç sahnesiyle ilgili olarak ispatlar; (8) vasıtanın yaşı ve tipi; (9) olası bir psikopatoloji şekli de dahil olmak üzere kişilik özellikleri; ve (10) bunların akla getirdiği görüşme teknikleri
FBI yaklaşımına çeşitli eleştiriler getirilmiştir. Bunlar, özellikle, teorinin dayandığı araştırma örneklem büyüklüğünün yetersiz oluşu, organize/organize olmayan sınıflamasının ve tecavüz tiplemelerinin yararlılığı ve gelişmelerle ilgili yayınların yetersizliği ve yöntemlerinin faydalılığı gibi konulardan oluşmaktadır. Bütün bunlara rağmen, FBI yaklaşımı Kanada, İngiltere ve Hollanda gibi ülkeler tarafından model alınmıştır. İngiltere’de, “saldırgan profili” terimi, 1980’lerde hem polis kuvvetleri hem de halk tarafından tanınır hale gelmiştir.
Suçlu profili çıkarmanın potansiyelini gerçekleştirebilmesi iki şeye bağlıdır. İlk olarak, profil çıkaranlar polis, incelemelerinin gerekliliklerini ve ihtiyaç duyduğu şeyleri daha iyi anlamalıdırlar. Bu, bilimsel inceleme metodolojilerinin gerçek incelemeler bağlamında geçerlilik ve güvenilirlik meselelerini hesaba katmaları ile gerçekleşir. İkinci olarak, incelemeyi yapanlar profillerin tabiatını ve amaçlarını daha iyi anlamalıdırlar. Bu, incelemeyi yapan kişinin saldırgan profili çıkarma tekniklerinin dayandığı teori ve araştırmayı öğrenmesine bağlıdır.
Adli Antrapoloji Adli Belge İncelemesi Adli Bilirkişilik Adli Psikiyatri Adli Psikoloji Aile içi Şiddet Aile İçi Şiddet Saldırganları Akranlar Arası Çatışma Asfiksi Ateşli silah yaraları Bilişim Suçları Boşanma’da Velayet Problemi Ceza Davalarında Adli Tıp Ceza ve Hukuki Ehliyet Cinayet Suçluları Cinsel Suçlar Cinsel Şiddet Saldırganları DNA Analizi Duygusal İstismar Ensest Fiili Livata Kadına Yönelik Şiddet Kadın ve Şiddet Karn Monoksit Kazalar Kriminoloji Nedir? Madde Kullanımı Mobbing Mobbing Olguları Olay Yeri İncelemesi Prof. Dr. Oğuz POLAT Çocuk Fuhuşu Çocuk Hakları Sözleşmesi Çocuk Kaçırma Çocuk Seks Turizmi Çocukta Fiziksel İstismar Çocuk İstismarı Nedir? Ölüm İhmal İnsan Hakları İhlalleri İntihar İzleme Suçu İşyerinde Psikolojik Taciz (MOBBİNG) İşyerinde Taciz Şiddet
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumlarınız Yazınız...